I have 12 jumpsuits in my wardrobe. I counted today and I'm surprised by the number.
Bugun dolabimda tam 12 adet tulum oldugunun farkina vardim. Hakikaten saydim 12 cikti, sasirdim! Bu takintimin nedeni ne diye derinlere bir yolculuk yaptim ki bulduklarim hic hosuma gitmedi. Daha once size bahsettim mi bilmiyorum ama ben kucuk bir sehirde dogdum, buyudum. Bu surecte yani tam 18 sene boyunca kendimi kafese kapatilmis bir kus gibi hissettim; ozgurce ucmak isteyen ama hep kafesin parmakliklarina toslayan. Su an Turkiye'de dizisi cekilse icindeki alavere dalavereden, dedikodu ve ikiyuzlulukten reyting rekorlari kiracak bir kiz grubu vardi bu kucuk sehirde tam 6 kizdan olusan bu grup, az once saydigim bu HARiKA!! ozellikleriyle etraflarindan da gereken reytingi topluyor ve bu kucuk sehrin o yas ortalamasindaki en populer kiz grubunu olusturuyordu. Donem donem benim de birlikte oldugum, pijama, yilbasi gibi bilimum partilerde icerisinde yer aldigim bu grup o kadar acimasiz, o kadar berbat bir gruptu ki su an sahip oldugum daha dogrusu sahip olmaktan gurur duydugum tum karakteristik ozelliklerimi sadece onlarin yaptigi, benim izledigim, sasirdigim ve kimi zaman tiksindigim ozelliklerinin tam tersini benimseyerek elde ettigimi soyleyebilirim. Bu arkadaslardan!! zamani geldikce sizlere bahsedecegim ama simdi gelelim benim tulum takintimin nereden kaynaklandigina ;) Belki sacma ama hala icim aciyarak hatirladigim bir anim var bu insanciklarla.
Bu arada sunu da eklemeden gecemeyecegim bu arkadas grubu karakterlerinin haricinde bir de klonlanmis gibi hep ayni kiyafetleri giyerlerdi o zamanki takintilari ise yeni cikmis jean markasi Loft'un her renginden alip giymekti ki ayniliga o zamandan karsi cikan biri olarak her birinde 8'er 10'ar yikamasi olan Loft'lardan bir tane bile olmadi benim dolabimda. Konfeksiyon isi yapan bir tanidigimiz sayesinde annemle Izmir'e gider oradan rengarenk jeanler ve Red Apple adinda jeanlere deri ve suet uygulayan bir magazadan alisveris yapardik.
14 sene halk oyunlari (Zeybek) oynadim ben. O gun muzisyenlerle birlikte katilacagimiz yarismanin son provasi vardi. Alt komsumuzun benden 5 yas kucuk kizi Merve de benimle gelmek istedi onu da aldim provaya gittim. 12 yasindayim o zaman. Prova gunu annemin bana 1 hafta once bayramlik olarak sehrimizdeki Levi's magazasindan o zamanlar cok zayif oldugum icin en ufak bedenini aldigimiz halde bana biraz bolca gelen jean tulumu giymistim. Prova alanina girer girmez basladilar benimle dalga gecmeye, kendi aralarinda gulusmeye, kiyafetime, bana isimler takarak taciz etmeye ben hic umrumda degilmis gibi davraniyordum ama o yaslarda umursamamak pek kolay degildi tabii. Bu boyle surup giderken prova basladi ama onlar kareografide yanimdan gectikce beni rahatsiz etmeye devam ettiler en sonunda benim kulaklarim uguldamaya, yuzum yanmaya, gozlerimden de yaslar suzulmeye basladi ki o kucucuk 7 yasindaki Merve, simdi bile nasil anladigina hayret ettigim bir sekilde provanin ortasinda kareografinin icine girip, beni uzdukleri icin bir yandan aglayip bir yandan onlara tekme atarak sinir krizi gecirdi sonra da elimden tutup -Gel Deniz Abla aglama! Gidelim. dedi. Selahattin Hoca bize izin verdi biz de ayrildik prova bitmeden. Bir sure elim gitmedi tuluma, giymek gelmedi icimden ama sonra yine giymeye basladim onlar da konusmaya. Seneler sonra biz Lise 2'deyken moda oldu tulumlar hepsi aldi, giydi. Oyle ya tulum artik modaydi.
Sevgiler..
Jean jumpsuit: Sisley
Boots: Urban Outfitters
Glasses: Ray Ban